Derviş'e sormuşlar...
     - " Ne iş yaparsın" diye...
     Derviş cevap vermiş...???
     - Hamalım Ben...
     Nasıl yani demişler....???
     - " Elimden tutmasını bilenin, yüreğini taşırım " demiş. NET...!!!
     Bizimkisi de aynı bu misâl...
     İnanılmaz güzel bir yüreği var...
     Bir kere çok doğal ve saf...
     Yani hiç bozulmamış...
     Aynı zamanda çok merhametli, çok güzel görüyor, son derece yardımsever, tam bir Allah Dostu kıvamında da mütevazi ve anında da aksiyon alıyor...
     Kimden bahsettiğimi merak ediyorsunuz değil mi ???
     Öz ve öz Trabzon'un evlâdı, Trabzon'un hamalı, fakir fukara Babası, tam bir Trabzon milliyetçisi, hem de nereden olduğu veya siyasi görüşünün ne olduğuna bakmaksızın...
     " - Trabzon'lu olman yeter kardeşim " diyecek kadar da babayiğit ve delikanlı aynı zamanda...
     Trabzon'u; İstanbul'da en iyi şekilde temsil eden çok önemli değerlerimizden biri...
     Aynı zamanda; Trabzon'un son şampiyonluğunda, hakkının yenilmemesi için her platformda ses veren, Trabzonspor için her daim söylenecek cümleleri olan ve çokça ayağa kalkan, aynı zamanda muhtelif kavgalar veren Büyüğümüz, Değerlimiz, Kıymetlimiz; sevgili Mustafa Hacıkerimoğlu Abimiz. NET....!!!!
     Geçtiğimiz günlerde ziyaretine gidip elini öptük. ( Öptürmedi elbette ki...)
     Bir hususta yardım talebimiz oldu...
     Ofisinin önü; Ana - Baba günü...
     Başı sıkışan soluğu O'nun yanında alıyor...
     Trabzon'lusu da, olmayanı da...
     Kimseye de kayıtsız kalmıyor. Zaten karakteri de buna müsait değil. NET...!!!!
     " - Öyle şey olur mu kardeşim " diyor. Trabzon'lu olman benim için yeterli diyor...
     Ve de hemen harekete geçiyor, rahmetli Mustafa Cumur Abim gibi. Allah gani gani rahmet eylesin inşallah...
     Ki zaten Cumur'un da eski dostu. Kulaklarını da çınlatıyoruz bu vesileyle Rahmetlinin. ( Toprağı bol olsun. Beni de " Çakmak Gözlüm" diye severdi hep )
     Ne diyorduk ???
     Heee..!!! Hemen bağırıyor kapının ardından : - Nuriii...!!!!
     Yeğeni Nuricim; O da çok güzel ve samimi bir Adam bu arada. Hattâ ekibinin hepsi mi misafirperver, hatırşinaz, kıymetbilir ve efendi olur. Rabbim yollarını açık etsin. NET....!!!!
     Nuricim hemen geliyor. Notunu alıyor. Ve 2. aşamaya geçiliyor...
     Sonra da sırada ki dertli geliyor, Dert Babası'nın yanına...
     Teşbihte hata olmaz ve and olsun ki bir gram riya ve takiyye olmadan söylüyorum ki...?
     Meşhur " BABA " filmindeki Marlon Brando karakterinin; herkesi tek tek kabul etmesi gibi dinliyor herkesi ve sorununa çözüm arıyor. NET...!!!!
     Yargısını; İnsanların dertleri ile dertlenerek dağıtıyor...
     Haaa; az kalsın unutuyorduk...???
     Dedik ya ekibi birbirinden güzel insanlarla dolu diye. Tam da Mustafa Abimi beklerken; " Yirmağa Gidelim " repliğiyle ünlenen ve Survivor'a da katılan Reşo Kardeşimle karşılaşıyoruz...
     Görür görmez; " - Hoş geldin Abi " diyor ve Beni; Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, çiçeği burnunda Ersen Küçük zannediyor. Bizim de saçlar uzun olunca...!!!
     Survivor Reşo da Mustafa Hacıkerimoğlu Abimle beraber. O da O'nun ekibinde. O da Dünya tatlısı. Yolu, bahtı açık olsun, Güzel İnsan. NET...!!!!
     Ez Cümle...
     Tam bir Trabzon ve Trabzonspor aşığı, dert babası, fakir fukara - garip gureba sahibi; sevgili Mustafa Hacıkerimoğlu Abim...
     Kimsenin sorununu da çözmeden göndermiyor haa. NET....!!!!!
     Ve çevresi de inanılmaz geniş. Herkesi tanıyor. Herkesle bir anısı var...
     Güzel insan vesselam...
     Buradan bir kez daha sonsuz teşekkürler; Sevgili Mustafa Hacıkerimoğlu Abicim...
     O kadar insanın derdi ile dertlenince; yüksek tansiyon problemi olmuş zamanla. Eee; kolay değil...
     Rabbim'den acil şifalar diliyorum Mustafa Abim...
     Ayağına taş gelmesin...
     Yüzün hep gülsün...
     Rabbim hayırlı ömürler nasip etsin...
     Ellerinden Öperim...

Herkese Selâmlar & Sevgiler & Hürmetler