İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Türkiye, şehit çocuğunun gözündeki yaşlar kurumamışken, şehit katillerini muhatap alacak kadar küçültülemez. Türkiye, bizzat onu yönetenler, onu ölene kadar yönetmeye devam etsin diye, gayrimeşru bir anayasa değişikliği için rehin alınamaz" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu, İYİ Parti olarak Türkiye için adalet, hukuk ve cumhuriyet için yola çıktıklarını belirterek, "'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyerek yola çıktık. 'Türkiye'de demokrasi' diyerek yola çıktık. Bunların hiçbirini, bir diğerine tercih etmediğimiz için yola çıktık. Bugün okyanus ötesi odakların Türkiye temsilcilerinin ithal ettikleri 'Terörsüz Türkiye' kılıfına bakarken de neyin neye tercih edildiğini anlatıyor ve tam da buna itiraz ediyoruz. Alnımız ak, başımız dik, kendimizden emin, şahsi çıkarlara ve siyasi hesaplara bulaşmadan Türk milletine gerçekleri anlatıyoruz. Diyoruz ki Türkiye, cumhuriyetin mahvolması pahasına sözde bir barış sürecinde harcanamaz. Türkiye, vatandaşından esirgenen adalet ve umudu; iktidarın geleceğini kurtarmak ve kalıcı hale getirmek amacıyla teröristlere bahşedemez. Türkiye, şehit çocuğunun gözündeki yaşlar kurumamışken, şehit katillerini muhatap alacak kadar küçültülemez. Türkiye, bizzat onu yönetenler, onu ölene kadar yönetmeye devam etsin diye, gayrimeşru bir anayasa değişikliği için rehin alınamaz" dedi.
'MGK'NIN KIRMIZI ÇİZGİLERİ KAYBOLMAKTADIR'
Dervişoğlu, "Vahamet her yanı kuşatmıştır. Geçtiğimiz günlerde toplanan Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) aldığı kararlar da bunu göstermektedir. Artık devletin üst kademelerinde dahi Türk kimliğine, Türk devletine ve onun egemenlik haklarına, vatana ve Cumhuriyetin niteliklerine dair bir tehdit algısı açıklanmamıştır. Vatan mefhumu yerine, 'bölge' dedikleri bir muhayyel coğrafya vardır. 'Türk milleti' yerine, 'millet' dedikleri, genel geçer bir topluluk vardır. Türk milletinin 7 yıldır mahkum edildiği ekonomik krizin ortaya çıkardığı vahametin; sosyal, ahlaki ve vicdani çürümenin dert edilmediği bir anlayış vardır. Ülkemizin içine sızdırılan milyonlarca ne idüğü belirsiz kaçak, Milli Güvenlik Kurulu için artık bir tehdit bile değildir. FETÖ sonrası devlet kurumlarını aralarında paylaşan sözde tarikat, özde ise çıkar tüccarı olan şebekeler artık Türkiye Cumhuriyeti'ne göre tehdit değildir. 900 kilometrelik Suriye sınırımızın üçte ikisini kapsayan PKK/YPG devleti oluşumu konusunda Milli Güvenlik Kurulu'nun kırmızı çizgileri kaybolmaktadır. Uyarıyorum; Türkiye konjonktür ülkesi değildir. Bizim bekamız konjonktürel değil, ebedidir. Bizim için her şeyi tehdit kabul eden güvenlikçi-vesayetçi anlayışla, kendi iktidarının devamını sağlamak amacıyla teröristlerle pazarlık yapmayı ve ortaklık kurmayı bile devlet aklı diye satanlar arasında bir fark yoktur. Türk vatandaşını ve Türkiye Cumhuriyeti'ni öncelemeyen her kafa bizim için vesayetçi kafadır ve aynıdır. Cumhuriyeti ve anayasal düzeni postalla çiğnemek de makosenle çiğnemek de bizim için birdir ve aynıdır. İşte o yüzden 'parlamenter sistem' diyoruz, güçlendirilmiş parlamenter sistem tezimizde ısrar ediyoruz" diye konuştu.
'ÜRETİCİNİN FİNANSMAN KRİZİNİ ÇÖZÜN'
Türkiye'de bugün tarım, sanayi, lojistik, turizm gibi her sektörde büyük bir finansman sorunu yaşandığını kaydeden Dervişoğlu, "Üreticilerin çekleri bankalarda kalmıştır. Kredi sağlanamamaktadır. Kamu bankaları da taleplere kapılarını kapatmaktadır. Buradan Türkiye ekonomisini yönetenlere, baş ya da yamak ekonomistler her kimse onlara sesleniyorum; gazeteleriniz aracılığıyla kayıkçı kavgaları yapacağınıza, piyasanın artık çatırdayan çarklarının dönmesi için müdahalede bulunun. Üreticinin finansman krizini çözün. Bu insanlar batarsa sizi hiçbir Trump, hiçbir Netanyahu, hiçbir terör örgütü kurtaramaz. Türkiye olarak biz de bu yıkıntının altında kalırız. Giderayak işinizi yapın. Bari ahiretinizi kurtarın" dedi.