Geçtiğimiz hafta bu sütunlarda, Arsin’de kahverengi kokarca zararlısına karşı 36 mahalle imamının sürece dahil edilmesi konusunu ele almıştık.

Eleştirimizi dile getirirken, “Vaazla kokarca durmaz, mesele ciddi ve bilimsel temele dayalı mücadele gerektirir.” Diye de eklemiştik.

Yazımız yayımlandıktan sonra Arsin İlçe Tarım Müdürü Şenol Gürkan arayıp, gayet nezaketli bir şekilde sahadaki çalışmalarını anlattı.

Müdür Gürkan, yaptığı bilgilendirmede; “Mücadeleyi yalnızca imamların sırtına yüklemedik. Asıl ağırlığı sahada yürütüyoruz. 2025 yılı içerisinde ilçemizde 7.336 adet samuray arısını doğaya saldık, fındık bahçelerinde feromon tuzakları kurduk. Hasat öncesi 6 mahallede toplam 40 dekarlık alanda ilaçlama yaptık, kışlak döneminde ise Büyükşehir Belediyesi ile birlikte 7.519 depo, ahır ve metruk bina ile 213 hanede biyosidal uygulama gerçekleştirdik. Ayrıca muhtarlıklara 36 adet akülü sırt pülverizatörü dağıtıp, üreticilerimize 1.750 kutu biyosidal ilaç temin ettik. İmamlardan ise sadece vatandaşların bu zararlıya karşı bilinçlenmesi adına duyuru desteği istedik” dedi.

Doğrusunu söylemek gerekirse, bu açıklama iyi niyetli bir gayretin göstergesi.

Zira söyledikleri vatandaşın bilgilendirilmesi noktasında sahada yapılan işlerin tamamlayıcı bir unsuru olabilir.

Dediğimiz gibi.

Bizim hassasiyetimiz, bu meselenin sadece duyurulara bırakılmaması yönündeydi.

Bundan mütevellit, kokarca istilasının yalnızca hutbe ve vaazla önlenecek bir mesele olmadığını gündeme taşıdık.

İlçe Tarım Müdürü Şenol Gürkan’ın kararlılık vurgusu ve yaptığı açıklamalar, işin sahada takip edildiğini gösteriyor.

Emekçilerin hakkı teslim…

Yapılan çalışmaların sonuçlarının bu şekilde, şeffaf bir biçimde kamuoyuyla paylaşılması, hem kurumu hem de vatandaşımız için fayda sağlayacaktır.

Yani kaç personelle, hangi yöntemlerle, hangi başarı oranıyla mücadele edildiği basın aracılığıyla duyurulmalı ki vatandaş da bu sürecin ciddiyetini görsün, güven duysun.

Nitekim sahada ter döken ekiplerin gayreti daha görünür olmakla birlikte, toplumsal destek de güçlenir.

İlçe Tarım Müdürü Şenol Gürkan’a açıklığı için teşekkür ediyor, sahada görev yapan tüm ekiplere kolaylıklar diliyoruz.

Verilen mücadelenin takipçi ve destekçisi olmaya devam edeceğiz.

TÜRKÜN GÜCÜ

Önceki gün Birleşmiş Milletler’in 80. Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarihi konuşmasına tanık olduk.

Sayın Erdoğan bu kez sadece sözleriyle değil, yanında götürdüğü Gazze fotoğraflarıyla da dünya vicdanına seslendi.

Uzun uzun alkışlandığı konuşmasının başında, toplantıya katılamayan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın yokluğunu dile getirerek, “Sesi kısılmak istenen Filistin halkının hissiyatına tercüman olmak için buradayız.” Dedi ve devamında diplomatik ifadelerin ötesine geçen bir üslup kullandı.

BM kürsüsünden ilk kez “soykırım” kelimesinin açıkça telaffuz edildiğine şahit olduğumuz konuşmada, Gazze’de her saat başı bir çocuğun öldüğünü bilhassa söyledi.

Yetmedi, katil İsrail’in komşu ülkelere yönelik saldırılarını da gündeme getirdi ve Batı’nın uyguladığı çifte standardı sert sözlerle eleştirip acilen atılması gereken üç adımı sıraladı:

- Derhal ateşkes

- Sivillere yönelik saldırıların son bulması…

- İnsani yardımların engelsiz şekilde ulaşması…

Gazze’deki katliamların faillerinin uluslararası hukuk önünde yargılanması gerektiğine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurduğu tüm bu cümleler, hakikaten uluslararası vicdana ve BM’nin hafızasına kazınacak cinsten…

Şunu ayrı bir paragrafta belirmek gerekir değerli okurlar.

Sayın Cumhurbaşkanımızın içeride, başta ekonomi olmak üzere pek çok politikası elbetteki eleştirilebilir.

Lakin tüm dünyanın pür dikkat kesildiği uluslararası bir camiada, ‘Bize dokunmayan yılan bin yaşasın!’ demeyip, kan ağlayan mazlum din kardeşlerimizin yanında dimdik duran bir liderlik sergilemesi hepimizi gururlandırmalı.

Nitekim, Gazze için ortaya koyulan bu cesur irade her türlü siyasi görüşün üzerinde olup, asil Türk Milleti için ortak bir onur ve gurur kaynağıdır.

SİZE DE HAYIRLI CUMALAR!

Menfaati bitince ortadan kaybolan sahte dostluklar; Size de hayırlı cumalar…

Sevince ortak olup, hüzünde kaybolan ikiyüzlü arkadaşlıklar; Size de hayırlı cumalar…

Dostluğun yükünü değil, sadece neşesini paylaşan yüzeysel gönüller; Size de hayırlı cumalar…

Varlığı sırf çıkar için kıymetli görüp, işine yaramayınca unutan nankörler; Size de hayırlı cumalar…

Gözünün içine gülüp, başını çevirince kötülük tasarlayan riyakar dostluklar; Size de hayırlı cumalar…

Değer veriyor gibi yapıp, fırsat kollayan hesapçı gönüller; Size de hayırlı cumalar…

Yakınlığını menfaat bağına, muhabbetini kişisel çıkara bağlayanlar; Size de hayırlı cumalar…

İhtiyacın olduğunda arazi olup, kendi işinde seni hatırlayan bencil dostluklar; Size de hayırlı cumalar…

İyi gününde yanında görünen, kötü gününde yüzünü göstermeyen vefasızlar; Size de hayırlı cumalar…

Samimiyetini her şartta koruyan, zorda unutmayan, her daim kalbinde dostluğunu yaşatanlara dualarımız var…

Cumanın bereketi onların üzerine olsun!

★ ★ ★

Yazmak iyi gelir.

Bana; [email protected]” adresinden ulaşabilirsiniz.