Gümüşhane'nin Kelkit ilçesi Sadak köyünde bulunan, Roma İmparatorluğu'nun doğu sınırında günümüze kadar ulaşabilen ve Anadolu'da kazı çalışması yapılabilen tek Roma lejyon kalesi olan Satala Antik Kenti'nde 2025 kazı sezonu devam ediyor.

Bahçelerden sonra evlerde "vampir kelebek" istilası
Bahçelerden sonra evlerde "vampir kelebek" istilası
İçeriği Görüntüle


‘Geleceğe Miras Projesi' kapsamında Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Elif Yavuz Çakmur başkanlığında yürütülen kazı çalışmasında Gölbaşı nekropolünde geçen yıl 16 mezar ortaya çıkarılmıştı. Gölbaşı nekropolünde ortaya çıkarılan mezarların yardımcı birliklere ait olabileceği değerlendirilirken, Prof. Dr. Ayşen Açıkol tarafından yapılan yeni antropolojik çalışmada 16 mezarın 9'unun kadın ve 3'ünün de çocuk iskeleti olduğu tespit edildi.
Daha önce yalnızca bir kadın mezarının bulunduğu düşünülen bölgede 9 kadına ait mezarın bulunmasının oldukça şaşırtıcı olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Çakmur, bulunan iskeletlerin ise Prof. Dr. Ayşen Açıkol tarafından Anadolu'da yapılan çalışmalardaki en narin yapılı iskeletler olarak nitelendirildiğini dile getirdi.
C1, C3 ve yeni açılan C5 açmalarında yürütülen kazılarda ise büyük duvar yapıları, sikke, seramik ve çeşitli küçük eserler gün yüzüne çıkarıldı. Kentte simge yapı haline gelen kemerli yapının korunması için proje hazırlandı; ziyaretçiler için sökülüp takılabilir bir karşılama merkezi ve köyün güneyinde "lejyon barakası müzesi" tasarlandı. Burada Roma lejyonerlerinin yaşamına dair buluntular sergilenecek.

"Satala sadece arkeolojik olarak değil kültürel miras olarak da büyük potansiyele sahip"


Antik kentte arkeolojik kazıların yanı sıra ziyaretçilerin bölgede daha uzun süre vakit geçirmesi için de projeler hazırlandığının altını çizen Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Elif Yavuz Çakmur, "Biz sadece Satala'da arkeolojik çalışmalar yürütmüyoruz. 2024 yılında Satala'ya geldiğimizde, buranın yalnızca arkeolojik açıdan değil, kültürel miras olarak da büyük bir potansiyele sahip olduğunu fark ettik. Kentin simgesi durumundaki kemerli yapı bizim en önemli çalışmalarımızdan biri olarak karşımıza çıktı. Ancak yapı günden güne eriyordu. Bu nedenle bir koruma projesi hazırladık. Ziyaretçiler Satala'ya geldiklerinde kastrum yapısı yani ana kale yapısını geziyorlar. Ancak burada geçirdikleri vakit görece kısa oluyor. Biz, ziyaretçilerin burada daha uzun süre vakit geçirebilmesi için projeler geliştirdik. Bunların başında kastrum yapısının korunması geliyor. Ayrıca ziyaretçilere broşür dağıtılabilecek, kenti tanıtan bilgilerin sunulabileceği bir karşılama merkezi tasarladık Köyün güneyinde atıl durumda bulunan sağlık ocağını bir lejyon barakasına dönüştürme projesini gerçekleştirdik. Gelen ziyaretçiler burada bir lejyoner askerinin yaşamına dair bulguları görebilecek. Kastrum yapısına ait eserler, Şahin Hoca döneminde bulunan zırh ve kalkan parçaları gibi objeler de burada sergilenecek. Böylece ziyaretçiler, bir lejyoner askerin nasıl yaşadığını ve ne giydiğini deneyimleme fırsatı bulacak. Aynı zamanda köylülerin de çalışabileceği, ziyaretçilerin ise bilgilenerek kaliteli vakit geçirebileceği bir kent oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeler Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın "Geleceğe Miras" projesi kapsamında desteklenmekte. Ancak daha büyük ölçekli projeler için sponsorlara da ihtiyaç duyuyoruz. Güçlü bir sponsor desteğiyle Satala'nın potansiyelini çok daha üst seviyelere çıkarabileceğimizi söyleyebiliriz" dedi.

Muhabir: Konuşan Trabzon