Bu iş yasaklarla düzelmez!

Hafta başı Rize’de, Rize Valisi İhsan Selim Baydaş başkanlığında gerçekleştirilen İl Spor Güvenlik Kurulu toplantısında, 18 Ekim’de oynanacak Çaykur Rizespor – Trabzonspor maçında misafir taraftarın stadyuma alınmaması yönünde enteresan bir görüş bildirilmiş.

Bizce bu karar muhataplarına her ne kadar “güvenlik tedbiri” olarak sunulsa da, işin özünde iki şehir arasındaki kardeşliği örseleyen bir yaklaşımdır.

Zira müsabakalarda güvenliği yasaklarla sağlamak tedbir değil, bizim lügatimizde acziyetin göstergesidir.

Diğer taraftan…

Yöneticilik dediğin şey zor olana talip olmak, taraftarları bir araya sorunsuz getirebilmek ve tribünlerde barışın dilini hakim kılabilmektir.

Yani korkmak kolay, asıl mesele kriz anlarında sağduyu ve cesaretle hareket etmektir.

Ezcümle.

Bizce öngörülen yasak sadece geçmişteki gerginlikleri palazlandırır.

En tepedeki bu anlayış biran evvel değişmeli ve Trabzon-Rize arasındaki birlik ruhuna hizmet edilmeli.

Nitekim öyle işin kolayına kaçıp, üç beş kişinin yaptığı densizlikleri tüm taraftarlara mal etmek, hiçbir makama da fayda sağlamaz.

Bundan mütevellit enerjinizi yasaklara değil, iki takım taraftarını aynı tribünde buluşturacak akla ve iradeye harcayın, bizden söylemesi…

KARADENİZ DEĞİL, VİCDANLAR KURUMUŞ!

Trabzon’da esnaflık artık “kazanç sanatı” değil, “müşterilerin sabır testi” haline geldi.

Zira artık ne pazarlarımızda güler yüz, ne de lokantalarımızda bereket derdi var!

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada illa ki denk gelmişsinizdir.

Memleketin bir balık restoranında müşteriye 4 lüfer için 12 bin TL hesap çıkarılmış.

Dört balık, on iki bin lira!

Üzerine yazılacak çok bi’şey yok aslında.

Çünkü bunun ne izahı olur, ne de mizahı!

Sanki denizden balık değil de, külçe altın çıkarmışlar!

Yazık, vallahi yazık!

Sorsan deniz kurumuş lakin bunun Karadeniz’le hiçbir alakası yok.

Sorun vicdanlarda kardeşim, çatlayan vicdanlarda…

SADECE VEFA…

İnsan dediğin vefalı olmalı.

Ne güne aldanmalı, ne duruma.

Lakin gariptir, artık vefa da ‘mevsimlik’ hale geldi.

Bugün yanında olanlar, yarın seni tanımazdan geliyor.

Dünün dostu bugünün ‘görmeyeni’ olmuş.

İşine yararken her gün arayanların telefonları artık şarj tutmuyor.

Demek istediğim, vefa da artık parçalı bulutlu.

Bir gün güneşliyse, bir gün fırtınalı…

Bu durum Trabzon özelinde iklim olmuş.

Sorsan herkes samimiyet arıyor ama kimsenin vefaya yanaştığı yok.

Halbuki vefa, samimiyetin kanıtıdır.

Ve samimiyet lafla değil, duruşla belli olur.

Unutulmamalı ki herkesin bir dönemi vardır.

İşte vefasızların devri, bunlar arasında en kısa olandır.

Yazmak iyi gelir.

Bana;

“apektas6161@gmail.com” adresinden ulaşabilirsiniz.